Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
United Nations Developement Program
Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi için İttifaklar
Alliances for Culture Tourism in Eastern Anatolia
Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi için İttifaklar BM Ortak Programı açılışı 18 Kasım 2008’de Ankara’da yapıldı. Binyıl Kakınma Hedefleri’ne Ulaşma Fonu (MDG-F) çerçevesinde İspanya Hükümeti’nin finansal olarak desteklediği proje, Birleşmiş Milletler kuruluşları (UNDP, UNESCO, UNICEF, UNWTO) ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işbirliği ile uygulanacak. Ortak Programın amacı, Kars ve Doğu Anadolu bölgesindeki kültür turizmini güçlendirmek.
Sabranya gelin ve damadin nisan ritueli
Molokan wedding 13 April 2008, Levokumskoe village, Stavropol province, Russian Federation.

Alliances for  Culture Tourism in Eastern Anatolia UN Joint Program was launched in Ankara on 18 November 2008. This program will be funded by the Millennium Development Goals Achievement Fund (MDG-F) entrusted to United Nations by the Government of Spain and will be managed by the Ministry of Culture and Tourism in cooperation with United Nations organizations (UNDP, UNESCO, UNICEF, UNWTO). The Joint Program aims to promote culture tourism in Kars and the region of Eastern Anatolia.
Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun konuşmasıyla başlayan toplantıda sırasıyla Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, BM Türkiye Koordinatörü Mahmood Ayub, İspanya Hükümeti Maslahatgüzarı Manuel Larrotcha, ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz konuşma yaptı. Starting with the speech of Naif Alibeyoğlu, the Mayor of Kars, the event included speeches from Mehmet Ufuk Erden, the Governor of Kars, Mahmood Ayub, UN Resident Coordinator, Manuel Larrotcha, Deputy Chief of Mission of Embassy of Spain in Turkey, and İsmet Yılmaz, Undersecretary of Turkish Ministry of Culture and Tourism.
Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, bu projenin Kars için çok önemli olduğunu belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 stratejisinde Kars’ın 15 marka ilden biri olarak seçilmiş olduğuna değinen Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, “Bu projeye Kars’ın seçilmesi bizi memnun etti, heyecanlandırdı.” dedi. Mahmood Ayub ise konuşmasında turizm sayesinde kültürün kalkınmaya fayda sağlayabileceğinden bahsederek, sürdürülebilir kalkınma ile kültürel ve sosyal zenginlik arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Binyıl Kalkınma Hedeflerini açıkladıktan sonra, Ayub, bu projenin yoksul-yanlısı sektörleri destekleyeceğini belirtti. Manuel Larrotcha, kültürel mirasın yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlaması bakımından bu projenin çok yenilikçi bir yaklaşıma sahip olduğunun altını çizdi. Larrotcha “Bu proje model olabilir” diye ekledi. Açılış konuşmaları Turizm ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz’ın konuşmasıyla son buldu. İsmet Yılmaz projenin dört hedefini açıkladı: kültürel miras envanterinin çıkarılması, site alan yönetiminin uygulanması, kültür turizmi ile ilgili Kars’taki tüm insanların bilinçlendirilmesi ve Kars şehrinin tüm dünyaya tanıtılması. Projeye verdikleri önemli destekten dolayı Yılmaz, İspanya hükümeti ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkürlerini sundu.
“This project is of great significance for Kars” stated Naif Alibeyoğlu, the Mayor of Kars. Mentioning that Kars was selected among 15 brand cities by the Turkish Ministry of Culture and Tourism in its 2023 strategy, Mehmet Ufuk Erden, the Governor of Kars, pointed out that he was glad and excited that Kars was in this project. Mahmood Ayub in his speech accentuated the link between sustainable development and cultural and social diversity saying that culture could facilitate development through tourism. In addition to explicating Millennium Development Goals, Ayub added that this project would contribute to supporting pro-poor sectors in Kars. Manuel Larrotcha indicated that this project utilized an innovative approach in the sense that cultural heritage would contribute to poverty reduction. “This project can be a model.” Larrotcha said. Opening remarks came to an end by İsmet Yılmaz, Undersecretary of the Turkish Ministry of Tourism and Culture, who specified the 4 goals of the project: preparing the cultural heritage inventory of Kars, managing site areas, increasing awareness of Kars citizens on culture tourism and promoting culture tourism in Kars to the world. Yılmaz also thanked the Government of Spain and the Turkish Ministry of Culture and Tourism for their prominent support to the project.
Açılış konuşmalarının arından, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ve Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi için İttifaklar BM Ortak Programına nasıl katkı sağlayacaklarına dair kısa sunumlar yaptılar. UNDP’de yoksulluk programı sorumlularından Berna Beyazıt, UNDP’nin kümelenme analizlerine ve iş geliştirme sistemleri gibi konulara destek vereceğini belirtti (bütün konuşma için lütfen buraya tıklayınız — İngilizce). UNESCO yetkilisi “UNESCO, kapasite gelişimi sağlayarak, standart belirleyerek ve bilgi merkezi olarak katkı sağlayacak” dedi (bütün konuşma için lütfen buraya tıklayınız — İngilizce). UNICEF yetkilisi Nilgün Çavuşoğlu, çocuklar arasında anlayış, uyum, ve dostluk yaratılması, kültürel zenginlik konusunda çocuklar arasında ortak anlayış sağlanması için UNICEF’in tüm deneyimini ortaya koyacağını belirtti. Nilgün Çavuşoğlu, çocukların bakış açısını çocuklarla birlikte projeye yansıtmaya çalışacaklarını ifade etti (bütün konuşma için lütfen buraya tıklayınız — İngilizce). UNWTO ise gerçekçi değerlendirme analizleri sağlayarak, şirket ihtiyaçlarını belirleyerek ve ziyaretçi akışını güçlendirerek projeye katkı sağlayacak (bütün konuşma için lütfen buraya tıklayınız — İngilizce). After the opening remarks, officials from United Nations Development Programme (UNDP), United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization (UNESCO), United Nations Children’s Fund (UNICEF) and World Tourism Organization (UNWTO) made brief presentations about how each of them would contribute to Alliances for  Culture Tourism in Eastern Anatolia UN Joint Program. UNDP programme associate Berna Beyazıt stated that UNDP would support clustering analyses and system of business development among other aspects of the project (for full speech please click here). “UNESCO contributes through capacity building and as a standard-setter and a clearing house.” said UNESCO official (for full speech please click here). As explained by Nilgün Çavuşoğlu, UNICEF official, tolerance, harmony and friendship among children, and common understanding among children on cultural diversity are the areas in which UNICEF will share its experience. She added that UNICEF would try to bring children’s perspective to the Project with children (for full speech please click here). UNWTO will add to the project by providing realistic assessment analysis, determining enterprise needs and strengthening visitors’ flow (for full speech please click here).
BM kuruluşlarının sunumlarını takiben, Kars kültür turizminin sunduğu fırsatlar ve avantajlar konusunda fikir alışverişinde bulunmak için çalışma grupları bir araya geldi. Following the presentations of UN agencies, working groups convened so as to share ideas on advantages and opportunities that the city of Kars has in culture tourism.
Finansal desteği İspanya hükümeti tarafından sağlanan Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi için İttifaklar BM Ortak Programı, Birleşmiş Milletler kuruluşları (UNDP, UNESCO, UNICEF, UNWTO) ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işbirliği içerisinde uygulanacak. Kars ve Doğu Anadolu bölgesindeki kültür turizmini güçlendirmek amacını taşıyan 3.8 milyon ABD doları değerindeki program Aralık 2010’da son bulacak. Alliances for Culture Tourism in Eastern Anatolia UN Joint Program, funded by the Government of Spain, will be managed by the Ministry of Culture and Tourism in cooperation with United Nations organizatons (UNDP, UNESCO, UNICEF, UNWTO). The program, which aims to promote culture tourism in Kars and the region of Eastern Anatolia,  is worth of  3.8 million US dollars and will be completed in December 2010.
Kars’ta hakimiyet kurmuş olan  Sasaniler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin izleri hala yaşıyor. Kültürel zenginliklerle dolu Doğu illerinden sadece bir tanesi olan Kars’taki en ilginç topluluklardan biri Rusya’dan 1877 yılında sürülmüş olan Malakanlar. Doğu Anadolu’da Kültür Turizm için İttifaklar BM Ortak Programı açılışında Malakanlar’ın günlük yaşamlarından görüntülerin bulunduğu Vedat Akçayöz’ün hazırladığı fotoğraf sergisi yer aldı. Malakanlarla ilgili daha fazla bilgi için lütfen buraya tıklayınız. Previously ruled by Sasanians, Romans, Byzantines and Ottomans among others, the city of Kars reflects many civilizations. As one of the culturally rich Eastern Anatolian cities, Kars is home to the Spiritual Christians Molokans as well, faiths a community that were was exiled from Russia in 1877. At the launch of Alliances for Culture Tourism in Eastern Anatolia UN Joint Program, an exhibition by Vedat Akçayöz presented photos from daily lives of Molokans. For more information on Spiritual Christians Molokans please click here.
Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi için İttifaklar BM Ortak Programı hakkında daha detaylı bilgi için lütfen buraya tıklayınız. To receive detailed information on Alliances for Culture Tourism in Eastern Anatolia UN Joint Programme, please click here.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

United Nations Development Programme

Malakanlar
Spiritual Christians
Kars, Rus hakimiyeti altındayken bölgede yaşayan etnik gruplar arasında en dikkat çekici olanlardan biri Malakanlar'dı. Malakanlar’ın hikayesi 1660’lı yıllarda Rus Ortodoks Din ve Dua adlı kutsal kitapta yapılacak olan değişiklikleri kabul etmemeleri ile başlar. When Kars was under Russian occupation, one of the most interesting ethnic groups were the Spiritual Christians Molokans. Their story begins in 1660 when they rebelled against the changes in the holy book of the Russian Orthodoxy named “Religion and Prayer”.
1683 yılında Deli Petro’nun batılılaşma politikaları çerçevesinde giyimlerine karışılarak saç ve sakal kesme mecburiyeti getirilmesinden sonra problemler çoğalarak devam eder. 1805 yılında, dinsel anlaşmazlıklar doruğa ulaşır ve Saratof ve Dambuğ bölgelerinde yaşayan Malakanlar Rus sektisizminden ayrılırlar. Their problems increased in 1683 under the westernization policies of Peter the Great who interfered in their clothing and made haircuts and shaving compulsory. In 1805 the religious dispute reaches its peak and Spiritual Christians Molokans living in Saratov and Dambuğ leave the Russian sectism.
O tarihlerde Rusya’da egemen olan inanca göre haftada sadece iki gün süt içilirken Malakanlar bu perhize itiraz ederek, her gün süt içilebileceğini savunurlar. Rusça’da Moloko kelimesi süt, Molokan ise süt içen, perhizi bozan anlamına gelir. In those days in Russia it was commonly believed that milk should be drunk only twice a week: the Spiritual Christian Molokans objected to this diet and argued that it could be drunk every day. Moloko means milk in Russian, and Molokan refers to those who drink milk, or who break the diet.
Malakanların, 1840’lı yıllarda, Kafkas bölgesine gelmelerine izin verilir. 1877-1878 yıllarında Rusların Kars’a girmeleriyle, Malakanlar da bu bölgeye sürülür. Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Yalınçayır (Zöhrab) ve Atçılar köyleri ile Kars merkezinin kuzey batısındaki Çakmak Köyü’ne yoğun olarak yerleşirler.
The Spiritual Christian Molokans, Doukhobors, Pryguny, and Subbotninki were allowed to move to the Caucasus in the 1840s, and with the Russian occupation of Kars in 1877-1878 they were exiled here. After the Treaty of Kars  They settled in the villages of Yalınçayır (Zöhrab) [Zekhrap, Ol'shanka, Alshanka], and Atçılar in the Arpaçay district, and the Village of Çakmak [Blagodarnoe] northwest of Kars. They mostly settled along roads and rivers.
Malakanlar Kars’ta yöre halkına değirmencilik, peynircilik konularında ve tarımsal alanda önemli katkılarda bulunurlar. İnançları gereği savaşa, silaha ve askere gitmeye karşıdırlar. Malakanlar, 1918’de Rus hakimiyeti bittikten sonra da Kars’tan ayrılmazlar. Ancak 1921’de silah altına alınmaya zorlanmaları bu topluluğun kitlesel olark göç etmesine yol açar. Kalan Malakanlar ise, 1962 yılında çoğunluğu Sovyetler Birliği olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’ya göç ederler. Molokans contributed to the life of Kars with their milling, cheese-making and agricultural skills. Their religious beliefs are opposed to war, weapons and military service. The Molokans did not leave Kars after the Russian occupation ended in 1918. However when they were forced to carry arms in 1921, they emigrated from Turkey. Most of the others left in 1962, most of them going to the Soviet Union and others to the USA and Canada. [As much as 10% of a few villages could have migrated to the US about 1905 to 1912, many were Pryguny. Many Doukhobors moved to Canada in 1899 before other Spiritual Christians moved to the US. Most of the remaining Spiritual Christians moved to Rostov Province, Russia, about 1926. In 1962, most of the remaining moved with Russian Old Believer Nekrasov Cossacks to north Stavropol province, Russia, and some to Dagestan province.]
Bugün Kars’ta dürüst, çalışkan ve mütevazi bir topluluk olarak sevgiyle hatırlanan Malakanlar’dan birkaç aile dışında hepsi göç ettikleri ülkelerde yaşıyor. Today there are only a few Spiritual Christian Molokan families living in Kars but they are remembered fondly as honest, hardworking and modest people.
Bugün Kars'ta bölge insanlarıyla evlilik yaparak kalan azımsanmayacak sayıda Malakan yaşamakta. Giden Malakanlar'dan ise geriye, dere kenarlarında yıkık değirmenler, kocaman Arlov atlarının, Malakan ineklerinin isimleri kaldı. Bir de insanlık, sevgi, kardeşlik ve dostluk ile kan ve barut kokan savaş ortamında, elleri kana bulanmamış tertemiz anılar... There are still a number of Spiritual Christian descendants Molokans inhabiting Kars as a result of their marriages in the region. What remains of them is a few broken mills by the side of the streams. Only the names of the huge Arlov [Orlov] horses and Molokan cows... And also humanity, love, fraternity and friendship. In a war-like environment smelling of blood and gunpowder, they have clean memories with no bloodstain on their hands...


Spiritual Christians in Turkey
Spiritual Christians Around the World